Dini hükümlerin tespiti için edille-i şer’iyye dediğimiz 4 kaynağa bakılır.
Bunlar:
1) Kitap (Kur’an)
2) Sünnet (hadis)
3) İcma (başta sahabenin, sonra ulemanın ittifakı)
4) Kıyas (ilk üçünde çözülemeyen vakaların benzer vakaya benzetilerek kıyas edilmesi)
Bunlarda işin ehli olan ulema ki başta 4 mezhep imamı ve müçtehitler tarafından yapılmalıdır. Eğer bir mesele kitap ve sünnette belirlenmiş ve kaideleri tesis edilmişse orada kıyas ve icmaya gidilemez. Gidilirse haşa biz peygamberden ve haşa Allahtan daha iyi biliyoruz demek olur ki Allah bizi bu duruma düşmekten muhafaza eylesin amin.
Fitre meselesi de sünnette yani hadisle belirlenip kesinleşmiştir. Hiç bir kimse kalkıp bu konuda akıl ve mantık yürütemez.
Fitre konusunda bir kaç hadis olmakla birlikte bir tanesini buraya alıyorum.
Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Biz, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in zamanında fıtır sadakasını yemekten (yani) buğdaydan bir Sa’ arpadan bir Sa’ hurmadan bir Sa’ ekit süzme yoğurttan bir Sa’ ve kuru üzümden bir Sa’ olarak çıkarırdık.”
Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Arpa, kuru üzüm, süzme yoğurt ve hurma bizim yemeğimiz idi.”
Buhari 1436, 1439, Müslim 985/17, Nesei 2511, Tirmizi 668, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/73, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 847
1400 küsur senedir fitre müktarını müslümanlar bu ölçüye göre yani buğday, arpa, kuru üzüm ve hurmadan sa’ denilen hacim ölçüsü yani 4 avuç miktarı ile belirlemişlerdir. Son yıllara kadar da basılan imsakiyelerde bu şekilde yazılı idi. Fakat ne hikmetse son yıllarda anlaşılmaz bir şekilde tek bir rakam belirlenerek hem dini kaideler alt üst edilmiş hem de fakirler mağdur edilmiş oldu. Nasıl mağdur edildiğini açıklayacağım.
Güncel rakamla gidersek şu an fitre 180 tl olarak belirlenmiştir. Şeker hastası olan yada ağır yaşlı olan veya başka türlü sebeplerle oruca gücü yetmeyen bir kişi oruç tutamayacağı için 29 gün fidye vermesi gerektiğine göre bu miktar 5220 tl ediyor. Hele bir de ailede ek olarak hasta yaşlı anne baba varsa rakam 15 bini geçiyor. Böyle olunca da adam veremiyor. Ne acıdır ki vakıa budur. Peki şimdi fakir mağdur oldu mu olmadı mı. Ama bu kişi imkanı ölçüsünde parası buğdaya göre yetiyorsa ve ona göre verecek olsa fakirin evine para girmiş olacaktı. Fitre sadece bir kişinin vereceği bir miktar olarak düşünülmez. Öyle olsaydı pek fazla sorun olmazdı ama bazı hükümler fitreye göre belirlendiği için o zaman sıkıntı olmaktadır. Şu anda bizim yaptığımız ölçümde 4 avuç buğday 45 tl civarı tutmaktadır. Şimdi hemen itirazlar gelebilir. Yav kalkıp 50 lira mı vereceğim bir fakire. Kardeşim elini tutan mı var. Sen de en kaliteli hurmadan ver. Keza kilosu 500 tl olan bir hurmadan yaptığımız ölçümle 1250 tl tutmuştur. Çok zenginsen buna göre ver. O kadar da fazla oldu diyenler o zaman üzüm üzerinden versinler. Yine üzümle yaptığımız ölçümle 4 avuç kuru üzüm 250 tl civarı tutmuştur. Tabiki hurmanın belki 10 çeşidi var üzümün keza farklı farklı olanları var. Zor değil madem bir ibadettir bir zahireciye gidip 5 dk ölçüm yapıp fiyat belirlenebilir. Senede bir defa yapılacak basit bir işlem altı üstü. Dünyevi her zorluğa katlanıyoruz ibadet neden zorumuza gitsin.
Özetle İslamın her kaidesi hem evrenseldir, hem küllidir, hem zaman ve mekanlar üstüdür. Altında pek çok külli hikmetler gizlidir. Geçici heveslerle akılla, mantıkla, kafamıza göre hareket ederek hüküm çıkarırsak fayda değil zarar veririz. Bir fakirin bir öğün yemeği gibi bir ölçü sonradan ortaya atılmış bir fikirdir, dinde böyle bir ölçü yoktur. Herkes kendi maddi imkanına göre en alt sınır bellidir üst sınır ise yoktur istediği kadar çıkabilir. Güzel olan cömertlikte elin geniş olmasıdır.
Erkan Akgül
09 Mart 2025