“Ona vesile arayın.” وَابْتَغُوا إِلَيْهِ الْوَسِيلَةَ Vesile, Allah’a yaklaşma vasıtasıdır. Kendisiyle yaklaştığın, yakınlık elde ettiğin şeydir. Allah’a yaklaşın, O’nun yakınlığını kazanın. Bu emir, Allah’ın rahmetine tutunmayı ifade eder. Önce “Allah’tan sakının” buyurulmuş, sonra da “O’na yaklaşın” denmiştir. Demek ki kurtuluşun yolu, rahmete tutunmak ve O’na yakınlık peyda etmektir. Müşrikler putlara ibadet ederken maksatlarını şöyle açıklıyorlardı: مَا نَعْبُدُهُمْ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَا …
Devamını Oku »Makâle
Sirâc-ı Münîr: Ümmete Hidayet Yolu Açan Kandil
Allahu Teâlâ, Peygamberini insanlığa hem beşaret hem de inzâr ile göndermiştir. O’nun yüce vazifelerini bildiren âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır: يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا، وَدَاعِيًا إِلَى اللّٰهِ بِإِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُنِيرًا Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’a, O’nun izniyle davet eden bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik. Şâhid: Resûlullah, gönderildiği …
Devamını Oku »Hz. Zeyd ve Hz. Zeyneb Kıssasından İmtihan ve Hikmetler
“Allah’ın emri mutlaka gerçekleşir.” Cenâb-ı Hak buyuruyor: ﴿وَإِذْ تَقُولُ لِلَّذِي أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَأَنْعَمْتَ عَلَيْهِ أَمْسِكْ عَلَيْكَ زَوْجَكَ وَاتَّقِ اللَّهَ وَتُخْفِي فِي نَفْسِكَ مَا اللَّهُ مُبْدِيهِ وَتَخْشَى النَّاسَ وَاللَّهُ أَحَقُّ أَنْ تَخْشَاهُ﴾ (el-Ahzâb, 33/37) “Hatırla o zamanı ki, Allah’ın nimet verdiği ve senin de nimetlendirdiğin kimseye (Zeyd bin Hârise): ‘Hanımını yanında tut, Allah’tan kork’ diyordun. Halbuki Allah’ın açığa çıkaracağı şeyi …
Devamını Oku »Takvâ, Tevekkül ve Tavizsiz İhlâsın Esası
Ahzâb Sûresi’nin ana maksadı, ihlâsta sıdkı teşviktir. Kalbin, lisanın ve azaların doğruluğu ile yalnız Allah’a yönelmektir. Kalp doğru olacak, Lisan doğru olacak, Azalar doğru olacak. İşte bu sıdk, ihlâstır. Kul, Allah’ın emrine itaatle halka yönelir; fakat hiçbir şekilde mahlûku gözetmeden, yalnız Hakk’a teveccüh eder. Çünkü Allah, kullarının hâlini en iyi bilendir. Onların ıslahına ne lâzımsa odur. Hakîm olan O’dur. Bu …
Devamını Oku »İnsanın Kalbi İman İle Açılınca Alemi İçinde Tutar
Mealen: Allah semavat ve arzın nurudur. Onun nurunun meseli, içinde bir kandil bulunan mişkat gibidir. O kandil bir cam fanus içindedir. O cam fanus ise sanki parlak bir yıldızdır. Onun yakıtı, ne şarka ne de garba ait olan mübarek bir zeytin ağacımdandır. Zeytin yağı ise neredeyse ateş dokunmasa da ışık verecek. Nur üzerine nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna hidayet eder. …
Devamını Oku »Hak Yolunun Azığı: Sabır Ve Sadakat
“Bu dairenin verdiği büyük neticelere mukabil, sarsılmaz bir sadakat ve kırılmaz bir metanet ister.” (Kastamonu Lâhikası, s. 144) Kur’ân hizmeti, Cenâb-ı Hakk’ın büyük bir ihsanıdır. Bu hizmet, insana kısa zamanda hakikî imanı kazandırır; kardeşlerinin dualarına ve sevaplarına ortak eder; nice faziletler ihsan eder. Fakat bütün bu lütufların karşılığında sağlam bir sadakat ve kırılmaz bir metanetle sebat etmek şarttır. İşte Isparta …
Devamını Oku »Kelime-i Tevhid ile Ölenin Cennete Gireceği Müjdesi!
“Kim Allah’tan başka ilah olmadığını bilerek ölürse, cennete girer.” Bu, müminler için en büyük ve en teselli verici müjdelerden biridir. Bu hadis, imanın mahiyeti ve neticesi hakkında son derece önemli bir ölçü verir. Zira iman, sahibini ebedî kurtuluşa götüren en büyük sermayedir. İman ile hayata veda eden kimse, günahları ne kadar çok olursa olsun, Allah’ın rahmetiyle sonunda mutlaka cennete girecektir. …
Devamını Oku »Faiz Sistemi ve Sosyal Adaletsizliğin Kaynağı
Birinci söz: “Sen çalış, ben yiyeyim.” İkinci söz: “Ben tok olduktan sonra başkası aç kalırsa bana ne?” İşte bu iki cümle, bütün ihtilallerin, sosyal kargaşaların, cemiyet bozulmalarının temelini teşkil eder. Ve bu anlayışın en açık tezahürü, faiz sistemidir. “Senden emekler, benden yemekler.” İşte bu zihniyetin yolu faizdir. En rahat, en konforlu sömürü şekli… Adam yerin yedi kat dibinde çalışıyor, zar …
Devamını Oku »Kur’ân, Bizzat Cenâb-ı Hakk’ın Kendini Tarifidir!
Kur’ân nedir? Bu sorunun cevabı, Kur’ân’ın kendi içinde mevcuttur. Çünkü Kur’ân; Cenâb-ı Hakk’ı, Zâtı, sıfatları, esmâsı, ef‘âli ve şuûnâtıyla tarif eden bir kitab-ı mukaddestir. Bu temel esas üzerinden mesele açıldığında iki büyük hakikat ortaya çıkar: Birincisi: Her şeyi, bu maksada vesîle yapar. Yani Kur’ân, Rabb-i Zülcelâl’i tanıtmak için nâzil olmuştur. Kâinattan bahsetmesi, başka şeylerden söz etmesi istidrâdîdir — dolaylıdır. Güneşten, …
Devamını Oku »Muhariplik: Terör ve Mafyanın Kur’an’daki Hükmü
Muharebe – yani yol kesicilik – ister kâfir olsun ister müslüman olsun, her türünde ortak nokta yol kesiciliktir. Günümüzdeki karşılığı ise terörizmdir. Terör kelimesi, kelime anlamı olarak korku demektir. Terörün gayesi, cemiyete korku salmak, emniyeti ihlâl etmek, fesat çıkarmak, güven ortamını ve asayişi bozmaktır. Fesat çok tehlikelidir. “Fitne katilden daha şiddetlidir.” Emniyetin en mühim unsuru ise seyahat emniyetidir. Yol kesicilik, …
Devamını Oku »